28 Haziran 2010 Pazartesi

Musti! bu yazı senin için...


Çocuğuna yemek yediremeyen annenin dramı benimki. Her gün değil sadece her öğün ayrı bir numaröö... Sadece tabakta yemek diye gördüğüm bezelyelerden bir gün pist yapacağım aklıma hiç gelmezdi.

Tamam yine de iyiyiz biz. Öyle ya da böyle yiyor. Bazen deli oluyorum bu şımarıklıklara. Daha üç yaşını tamamlamamış velede anlatmaya çalışıyorum; dünya halini. Sırtını bu kadar kolayca döndüğü bir tabak yemek için bazılarının neleri verebileceğini. O sebze yemeğini yememek için annesine tokat atarken başka bir çocuğun yemek için tokada bile razı gelebileceğini.

Ama geliyorum sonra kendime... Ne anlasın çocuk bu diyorum. Çocuksa çocuk gibi yaşasın, şımarsın diyorum. Biz yememiz gereken her şeyi yiyor muyuz? Şımarıklık insana çocuk yaşta değil de büyüdüğünde sanki yakışıyor mu? Ben bile bu yaşa geldim halan bilemezken çok şeyi, o niye bu kadar erken öğrensin ki diyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder