4 Eylül 2010 Cumartesi

Sırada...



Bugünlerde sık sık yaşam koçlarıyla karşılaşıyorum orada burada. Özellikle birkaçının dedikleri hoş,mantıklı ve uygulanabilir. Daha önceden de bunu kanıksamış ama hayata geçirememiştim ben. Oysa ne kadar basit geliyor kulağa. Her şey basit de zaten. Karmaşıklaştıran kaderimiz, ama zorlaştıran tamemen biziz. O zaman vakit; hareket vakti. Başlamalı ilk nerden? Tabii ki ilk yerden:))

Sırada kendine yetme seansları var. Yetebilme var. Önce kendini mutlu edebilme, sonra seni sevenlerin de arkandan zincirleme bir şekilde gelmeleri var. Mutluluk zinciri bir nevi.Sen mutluysan,seni sevenler de mutlu.

Sırada spor var, rejim var. Pilates ve yoga var. Musti'nin çivisi çıkmış hayatına eni konu iyi  bir düzen getirmek var. Mesela cancağızım; erken yatırarak ve güne daha erken uyanmasını sağlayarak başlayabilirsin.

Sonra öyle lafta değil, en harbisinden kulağının pasını silecek müzikleri dinlemek var sadece. Bunun için Elvis iyi bir başlangıç.

Sonra ne olursa olsun bu dediklerimden vazgeçmemek var, pes etmemek var.

Haa bir de tüm bunlara ek; evin çevresinde dönelenen kötü enerjiyi de silmek var sırada. Bahçede ki kedi nasıl bekliyorsa bizim balkonun altında bir parça ekmek için; işte öyle bekleyenler var bir parça kötülük için. İşte onları çöp kutusuna atmak var. Attım...atti...hop bir-iki-üç... Atti...


2 yorum:

  1. Dediğiniz gibi başlamak önemli..Quantumculaa göre hareket geçmek ve tüm gücünüzle istemek..Son günlerde bende bunları uygulamaya çalışıyorum.Bilmek iyi de uygulamak..İç sesim sürekli aynı olumsuz şeyleri tekrarlarken onu bastırmak..Kolay gibi görünse de zor..Bana da bir yaşam koçu lazım sanırım..

    YanıtlaSil
  2. ben çok sevdim bu "sırada" bekleyenler listesini...hadi başlayalım.

    YanıtlaSil