7 Ağustos 2010 Cumartesi

vintage...


Seviyorum; eski olan birçok şeyi. Eski mobilyaları, kıyafetleri, bardak çanakları... Eski sözleri, eski insanları, eski adetleri, eski aşkları seviyorum. Şimdilerde eski olan her şey vintage adı altında toplanıyor. Vintage midir, başka bir şey midir bilmem ama eski gördüğüm birçok şey oldukça şık geliyor gözüme. Hepsinin bir estetiği var. Şu anda oturduğumuz evi güya kendi istediğimiz gibi yaptırdık. Modern ama ruhsuz. Yeni olan her şey modern ama ruhsuz. Nerde o eskinin oymalı mobilyaları, işlemeli kapıları... Her şeyin bir karakteri varmış gibi sanki. Telefonun üzerine dantel örtü koyarlardı benim çocukluğumda. Düşündüğünde gereksiz, fazla ve abartı. Ama amaç sadece hayatı ve yaşadığın yeri estetize etmek. Güzelleştirmek.
Misafire götürülen bir bardak suyun altına koyulan örtü, üzerinde kahveyle lokum ikram edilen tepsi örtüleri, başucu sürahisinin üzerinde ki danteller...
Şimdi ise ruh bitti, güzellikler de bitti. Elin eskiye değmiyorsa kalbinden de kaybediyorsun.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder