12 Nisan 2011 Salı

başlıksız...


Musti'nin artık veda etmek zorunda olduğu kıyafetlerini beraber paketledik onunla. Bir başka bebeğe kısmet olması dileğiyle. Her birini heves edip tek tek giymek istedi. Bazılarına tek bir kolu bile girmedi. Zaman ne çabuk çarçabuk geçiyor. Hangi ara büyüdü bu kadar, nasıl da küçükmüş o zamanlar... İnanılmaz.

 
İnsan hemen unutuyor; dün yediği içtiğini, bir sene önce ki kendini ve nihayetinde o evladın en küçük halini. Ufacıkdı... Hem de çok ufak. Şimdi ise büyüyor. Onunla birlikte bizden istediği "zaman" da büyüyor. Ne kadar çok istesem de bir kardeşi olmasını...

 
Iııhh... Alamadım göze ben. Alamayacağım galiba. Önceden esip gürlemek kolaydı. Bilmeden atıp tutmak kolaydı. Ama şimdi ona yetmeyen bir anne var bende. Ona yetişmeye çalışan, arkasında nefesi tıkanıp kalan...

Onun içindir ki; cesaretimi başka yerlere ve zamanlara saklamam. Belki kardeşi olmadığı için kaybedeceği onca an var. Ama birlikte kazanacağımız anları düşünerek hayal ettiğim bir Musti'yle annesi var.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder